Gümrükte Gündem
Yeni bir torba kanunla yine bir vergi artışı
Sercan BAHADIR
Dış ticaret, Trump 2.0 rüzgârı ve bölgesel çatışmalar nedeniyle olumsuz etkilenmeye devam ediyor. Trump tarafından yürürlüğe konulan ek vergiler, yerel mahkeme kararıyla durdurulmuştu, ancak üst mahkeme uygulamanın devam etmesine karar verdi. Bu sebeple, genel olarak tüm ülkelere yönelik %10 ek gümrük vergisi uygulaması sürüyor. Bu oran, Çin ile yapılan anlaşma neticesinde Çin’e %30 olarak tatbik ediliyor.
Bölgesel gerginlikler, tedarik zincirinde kırılmalara neden olmaya devam ediyor. Rusya-Ukrayna ve İsrail-İran arasındaki çatışmalar, enerji ve petrol temini açısından oldukça ciddi bir önem taşıyor. Petrol trafiği açısından kritik olan Hürmüz Boğazı'ndaki sorunlar, petrol fiyatlarını yukarıya çekiyor. Bu durum, maliyet artışının üretime ve tüketiciye yansıyacağını gösteriyor.
Durum böyleyken, ülkemizde “Türk Parasının Kıymetini Koruma Hakkında Kanun ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi” 16 Haziran 2025'te Meclis Başkanlığına sunuldu. Söz konusu Kanun Teklifi, vergi mevzuatında önemli değişiklikler içeriyor. Bu yazımızda, bu teklif ile tasarlanan dolaylı vergileri ilgilendiren değişiklikler üzerinde duracağız.
İthalatta KDV matrahına bir ekleme yapılıyor
KDV Kanunu’nun 21. maddesinde, ithalatta KDV matrahına dahil olan unsurlar sayılıyor. Kanun Teklifi’nin 7. maddesiyle, söz konusu maddeye aşağıdaki (ç) bendinin eklenmesi öngörülüyor:
“ç) Özel Tüketim Vergisi Kanunu’nun 16. maddesinin (4) numaralı fıkrası uyarınca teminat karşılığı ithal edilen malın teminatının hesaplanmasına esas özel tüketim vergisi tutarı.”
Uygulamada, ithalatta KDV matrahı, ithalat sırasında tahsil edilen vergileri matraha dahil ediyor. ÖTV Kanunu’nun I sayılı listesinde yer alan ürünlerin ÖTV’si, teslimde, yani ithalattan sonra ortaya çıktığı için, ithalatta KDV matrahına dahil edilmiyor.
Bu hükümle, ÖTV Kanunu’na ekli (I) sayılı listede yer alan malların ithalinde hesaplanıp teminata bağlanan ÖTV'nin, KDV matrahına dahil edilerek, ithalatta teminata bağlanan ÖTV tutarının KDV'sinin tahsil edilmesi planlanıyor.
Bazı taşıtların ÖTV oranında artış tasarlanıyor
Teklif ile ÖTV Kanunu’na ekli (II) sayılı listenin; 87.03 GTİP numarasında yer alan “Diğerleri" satırı altındaki fosil yakıtla çalışan bazı binek otomobillerle hem fosil yakıt kullanan hem de elektrik motoru bulunan bazı hibrit otomobillerin özel tüketim vergisi oranları ile özel tüketim vergisi oranlarına esas özel tüketim vergisi matrahlarının değişmesi öngörülüyor. Aynı madde ile ayrıca 87.04 GTİP numarasında yer alan “Diğerleri" satırından sonra gelmek üzere farklılaştırılıyor.
Ayrıca tabloda da anlaşılacağı üzere, 87.03 gümrük tarife faslının “Diğerleri” kategorisinde listelenen fosil yakıtlı ve hibrit araçlar için güncellenmiş vergi tabanı eşikleri yer alıyor; %80, %150 ve %220 ÖTV oranlarına tabi segmentler yeniden tanımlanıyor.
Bu aşamada elektrikli araçlar için özel bir ÖTV değişikliği önerilmiyor olsa da taslak yasa yürürlüğe girerse, Cumhurbaşkanı’na 87.03 gümrük tarife faslı kapsamındaki araçlar için motor silindir hacmi, batarya kapasitesi ve menzil esasına dayalı yeni vergi dilimleri getirme yetkisi veriliyor.
Serbest Bölgeler Kanunu’nda önemli bir değişiklik var
Hatırlanacağı üzere, 7524 sayılı Kanun (RG: 02.08.2024) ile Serbest Bölgeler Kanunu’nun geçici 3. maddesinin 2. fıkrasının (a) bendinde değişiklik yapılmıştı. Bu değişiklik uyarınca, serbest bölgelerde (SB) üretim faaliyetinde bulunan mükelleflerin imal ettikleri ürünlerin sadece yurt dışına satışından (ihracattan) sağladıkları kazançlar gelir ve kurumlar vergisinden istisna olarak kabul edilmiş, yurt içine yapılan satışlardan sağladıkları kazançlara tanınan gelir ve kurumlar vergisi istisnası ise kaldırılmıştı. Bu değişiklikle serbest bölgelerden yurt içine yapılan satışlardan elde edilen kazançların anılan istisna kapsamında olmadığına ilişkin bir hüküm yer almıyor.
Ancak bu değişiklikle, serbest bölge içine veya diğer serbest bölgelere yapılan satışların da istisna kapsamına alınmasına yer veriliyor. Uygulamada bu konuya yönelik tartışmalar söz konusu oluyor.
Ne yapılmalı?
Mevcut düzenleme, birden fazla kanuna yönelik düzenlemeler içerdiğinden torba kanun olarak tanımlanabilir. Kanun değişiklikleri uzun bir süredir bu yöntemle yapılıyor ve bu değişiklikleri bütünsel takip etmek ve etkilerini anlamak zorlaşabiliyor. Bu konuda eleştiriler olsa da düzenlemeler bu şekilde yapılmaya devam ediliyor.
Yapılan değişikliklerden biri, ithalatta KDV matrahıyla ilgili. Aslında yurt içi uygulamada ÖTV, ithalatta KDV matrahına dahil ediliyor. Ancak ithalatta aynı konu matraha dahil edilmiyor. Bu düzenlemeyle yurt içi uygulama ile ithalattaki uygulama aynılaştırılıyor. Bir anlamda bu kapsamda ithalatta cazip duran uygulama ortadan kaldırılıyor. Bu durum kur farkında yaşanan konuya benzetilebilir. Burada temel itiraz, ithalatta ödenen/teminata bağlanan vergilerden neden bir KDV hesaplandığına yönelik oluyor. Bu konunun temel KDV tekniği açısından nasıl bir katma değer yarattığı konusunun irdelenmesi gerekiyor.
Daha önce yapılan bir değişiklik ile 01.01.2025 tarihinden itibaren serbest bölgelerden yurt içine yapılan satışlarda ve serbest bölgeler arası ve içi yapılan satışlarda kurumlar vergisi istisnası kaldırılmıştı. Bu değişiklikle serbest bölge içindeki ve arasındaki satışların yurt dışına yapılan satışlar olarak altı çiziliyor. Bu açıdan önemli bir değişiklik olarak karşımıza çıkıyor. Ancak serbest bölgeden yurt dışına Dahilde İşleme Rejimi ile dolaylı olarak yurt dışına satışlar da dikkate alınması gerekir. Peki bu ne anlama geliyor? Bunu şöyle açıklayabiliriz: Serbest bölgede üretilen bazı ürünler yurt içinde Dahilde İşleme Rejimi kapsamında ithal ediliyor ve üretim sonucu elde edilen ürünlerde daha sonra ihraç ediliyor. İlk satış yönü yurt içi satış gibi gözükse de Dahilde İşleme Rejimi ile günün sonunda bu ürünler ihraç ediliyor. Bu bağlamda, serbest bölgeden Dahilde İşleme Rejimi kapsamında yapılan satışların yurt dışı satış kabul edilerek hem istisnadan yararlanması hem de ihracat olarak kabul edilmesi gerekir.(20.06.2025-Ekonomim)