Sermaye İle Kanuni Yedek Akçeler Toplamının Üçte İkisinin Zarar Sebebiyle Karşılıksız Kalması Halinde Alınması Gereken Tedbirler Hakkında Meslektaşlarımızın Bilgilendirilmesi:
Hüseyin HAMAMCILAR
Serbest Muhasebeci Mali Müşavir
hedef2004@hotmail.com
Giriş : Değerli Meslektaşlarım, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 376/2. Maddesindeki “Son yıllık bilançoya göre, sermaye ile kanuni yedek akçeler toplamının üçte ikisinin zarar sebebiyle karşılıksız kaldığı anlaşıldığı takdirde, derhâl toplantıya çağrılan genel kurul, sermayenin üçte biri ile yetinme veya sermayenin tamamlanmasına karar vermediği takdirde şirket kendiliğinden sona erer.” hükmünün ne anlama geldiği veya nasıl anlaşılması gerektiği, hükmün amacının ne olduğu, sermayenin kaybı halinde yapılacak işlemler, hakkında meslektaşlarımızın bilgilendirilmesi makalemizin konusunu oluşturmaktadır.
Konu : Makalemizde Türk Ticaret Kanunu’nun 376/2 maddesi hükmü dışında daha ayrıntılı hükümler içeren ve Ticaret Bakanlığı tarafından 15 Eylül 2018 tarih ve 30536 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmış olan; “6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 376 ncı maddesinin uygulanmasına ilişkin Usul ve Esaslar Hakkında Tebliğ” de dikkate alınacaktır.
Söz konusu Tebliğin 7. Maddesine göre; “Sermaye ile kanuni yedek akçeler toplamının en az üçte ikisinin zarar sebebiyle karşılıksız kalması halinde, toplantıya çağrılan genel kurul;
a) Sermayenin üçte biri ile yetinilmesi ve Kanunun 473 ilâ 475 inci maddelerine göre sermaye azaltımı yapılmasına,
b) Sermayenin tamamlanmasına,
c) Sermayenin artırılmasına karar verebilir.”
Aynı Tebliğin “Genel kurulun gerekli tedbirlerden birini almaması” kenar başlıklı 11. maddesine göre de; “Sermaye ile kanuni yedek akçeler toplamının üçte ikisinin zarar sebebiyle karşılıksız kalması halinde genel kurulun, 7 nci maddede belirtilen tedbirlerden birine karar vermemesi halinde şirket kendiliğinden sona erer. Bu şekilde sona eren şirketin tasfiye işlemleri, Kanunun 536 ncı ve devamı maddelerine göre yürütülür.”
Tebliğin 7.maddesine göre; şirketin sermayesi ile kanuni yedek akçeler toplamının en az üçte ikisinin zarar sebebiyle karşılıksız kalması halinde, anonim şirketlerde yönetim kurulunun, limited şirketlerde ise müdürlerin ortakları genel kurul toplantısına çağırmak ve genel kurul toplantısını yapmaları gerekmektedir.
Şirketin bir önceki yıla ait olağan genel kurul toplantısının Mart ayı sonuna kadar mutlaka yapılması gerektiğinden yapılan olağan genel kurul toplantısından önce yönetim kurulu tarafından sermayenin en az üçte ikisinin zarar sebebiyle karşılıksız kalmış olduğu görülür ise, Tebliğin 7. maddesine göre konunun genel kurulda görüşülmesi için, öncelikle gündeme bağlılık ilkesi gereği, gündeme bu hususta madde konulması gerekir.
Sermaye ve kanuni yedek akçeler toplamının üçte ikisinin karşılıksız kaldığının iş yılı içinde herhangi bir nedenle düzenlenen ara bilançodan anlaşılması halinde de anonim şirkette yönetim kurulunun, limited şirkette müdürlerin konuyu görüşmek üzere genel kurulu bu kez olağanüstü toplantıya çağırmaları şarttır.
Çağrı üzerine toplanan şirket genel kurulunda görüşülmesi ve uygulanması için karar alınması gereken tedbirler şöyledir:
a) Sermayenin üçte biri ile yetinilmesine ve Kanunun 473 ilâ 475 inci maddelerine göre sermaye azaltımı yapılması,
b) Sermayenin tamamlanması,
c) Sermayenin artırılması,
Ancak, şirketin genel kurulunda bu tedbirlerden en az birisinin uygulanmasına dair görüşme yapılmaz ve herhangi bir karar alınmaz ise ne olacaktır?
Bu durumda; Tebliğin 11. Maddesine göre genel kurulca, 7 nci maddesinde belirtilen tedbirlerden en azından birisinin uygulanmasına karar verilmemesi halinde şirket kendiliğinden sona erecektir.
Bu şekilde sona eren şirketin tasfiye işlemleri, Kanunun 536 ncı ve devamı maddelerine göre yürütülecektir.
Konunun ve tebliğin daha iyi bir şekilde anlaşılabilmesi amacıyla örnek bir uygulama aşağıda gösterilmiştir.
X Anonim Şirketinin olağan genel kurul toplantısına sunulmuş olan 31.12.2019 tarihli bilançosuna göre;
Şirketin Aktifindeki kalemlerin Toplamı……..…………...:. 12.700.000,00 TL.
Şirketin Pasifindeki kalemlerin Toplamı………………….: / 3.700.000,00 TL.
Şirketin Öz Kaynaklar Toplamı……………....….....…..…: 9.000.000,00 TL.
Şirketin Öz Kaynakları:
Şirketin Sermayesi……………………………...............…………..: 40.000.000,00 TL.
Şirketin TTK 519 uyarınca ayırdığı kanuni yedek akçeleri: ........ 5.000.000,00 TL
Şirketin Geçmiş Yıllar Zararları (-)……………….........….….........:-32.000.000,00 TL.
Şirketin Dönem Zararı (-)…………………………................……..: - 4.000.000,00 TL.
Şirketin Öz Sermayesi……………..……………..................……… 9.000.000,00 TL.
Şirketin Sermayesi olan 40.000.000,00 TL. ile kanuni yedek akçesi olan 5.000.000,00 TLi toplamı olan 45.000.000,00 TL.’sının 2/3’ü; 30.000.000,00 TL. olup, 1/3’ü ise;
15.000.000,00 TL.’dır.
Şirketin 9.000.000,00 TL. olan öz sermayesi, şirketin sermayesinin 1/3’ü olan 15.000.000,00 TL.sının 6.000.000,00 TL. altında gerçekleşmiş ve Tebliğin 7. maddesi gereğince, şirketin 45.000.000,00 TL. olan sermaye ve kanuni yedek akçesi toplamının en az üçte ikisi olan 30.000.000,00 TL.sı, 36.000.000,00 TL. tutarındaki zarar sebebiyle 6.000.000,00 TL.karşılıksız kalmış olduğu görülecektir.
Bu durumda, şirketin yönetim kurulu tarafından şirket sermayenin en az üçte ikisinin zarar sebebiyle karşılıksız kalması nedeniyle konunun genel kurulda görüşülmesi ve sermayenin üçte biri ile yetinilmesi ve Kanunun 473 ilâ 475 inci maddelerine göre sermaye azaltımı yapılması, sermayenin tamamlanması veya sermayenin artırılması yönündeki üç tedbirden en az birisinin uygulanmasına karar verilmesi gerekmektedir. Bu şekilde karar verildiği takdirde şirket faaliyetine devam edebilecektir.
Aksi halde, şirket kendiliğinden sona erecek ve bu şekilde sona eren şirketin tasfiye işlemleri, Kanunun 536 ncı ve devamı maddelerine göre yürütülecektir. Burada borca batık olma durumunun aksine mahkemeye başvurup iflâs isteme zorunluluğu yoktur. bu nedenle tasfiye de TTK hükümleri dahilinde ve tasfiye memurlarınca yürütülecektir.
Şirket yönetim kurulunun bu konuda gerekli işlemleri yapmaması yani görevini ihmal etmesi durumunda şirketin kendiliğinden sona ermesine sebep olması nedeniyle ne gibi idari ve cezai sorumluluğu bulunacağı konusunda ise değerli Hukukçularımızın görüş ve değerlendirmelerine ihtiyacımız bulunmaktadır.