Değerli Meslektaşlar,
Muhasebe mesleğinin yasal statüye kavuşması ve sorunlarının
çözümü için yıllarca mücadele veren ve bu nedenle dernekler kuran
meslektaşlarımızın uzun uğraşları sonucu 1989 yılında 3568 sayılı meslek yasası
yürürlüğe girmiş ve meslek odalarımız kurulmuştur.
Fakat çıkan bu yasa anti demokratik ve vesayetçi yapısı ile
derdimize derman olmamış, kurulan bir çok ODA’mız ve TÜRMOB ise belli grupların
tekeline geçerek çözüm üretmek yerine “rant” alanına dönüşmüştür.
İşte bu nedenlerle grubumuz çeşitli unvanlarla 1991 yılından
beri odalarımızın ve mesleğimizin bağımsızlığı, meslek yasasının
demokratikleştirilmesi ve meslektaşın sorunlarının çözümü için mücadelesini
aralıksız sürdürmüştür.
Ancak grup unvanımızın mesleki kamuoyunda ve sosyal medyada
bazı kişiler tarafından kişisel çıkar amaçlı ve yanlış anlaşılmalara mahal
verecek tarzda kullanıldığını görmüş bulunuyoruz. Bu nedenle tarafımızdan
tarihsel süreci özetleyen böyle bir açıklamanın yapılması zorunlu görülmüştür.
1991 yılında DEMOKRAT
MUHASEBECİLER BİRLİĞİ adıyla, 1997 yılında DEMOKRATİK PLATFORM ve 2010 yılında Değişim Hareketi Grubu ile
birleşerek DEMOKRATİK DEĞİŞİM GRUBU
ve 2015 yılından beri de İSTANBUL
KATILIMCI MUHASEBECİLER GRUBU olarak
mesleki mücadelemize devam etmekteyiz.
2008 yılında grubumuz temsilcisi delegelerin TÜRMOB Genel
Kurulunda meslektaşa çağrı yapması sonucu, Türkiye’nin çeşitli illerinden
meslektaş umutlanarak, grubumuzla iletişime geçmiş ve 2010 yılında Türkiye
çapında adım atılarak, Ankara, Antalya, Balıkesir, Bursa, Çorum, Diyarbakır,
İstanbul, İzmir, Muğla, Mersin, Tokat, Van, Zonguldak odalarına üye
meslektaşların katılımı ile çalıştaylar ve toplantılar yapılmış ve TÜRMOB Genel
Kuruluna Türkiye Katılımcı Muhasebeciler Hareketi adıyla ve sadece SMMM’lerden
oluşan bir liste ile seçimlere girilmiştir. Ancak listemizde YMM aday olmadığı
gerekçesiyle Divan Kurulu yetki aşımında bulunarak hukuksuz bir şekilde listemizi
kabul etmemiştir.
Yine, 2013 yılında da TÜRMOB genel Kuruluna Türkiye
Katılımcı Muhasebeciler Hareketi olarak ve sadece SMMM’ ler den oluşan aday
listemizde ısrar ederek seçimlere girdik. Ancak yine divan kurulu tarafından
listemiz hukuksuz bir biçimde işleme alınmamıştır. Bunun üzerine her kuruldan
bir adayla bağımsız olarak seçimlere girmek zorunda kaldık.
Devamında 3568 sayılı yasada düzenlenmiş olan anti
demokratik 5/4 garabetini ortadan kaldırmak için Divan Kurulu kararını yargıya
taşıdık ve yargı süreci devam etmektedir. Ankara 14.İdare Mahkemesi, Anayasa
Mahkemesine Bireysel Başvurular yapılmış, AYM’nin olumsuz karar vermesi sonucu,
haklılığımızda ısrar ederek Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine gidilmiş ve bu
davaların bir kısmı devam etmektedir.
2016 yılındaki İstanbul Oda seçimlerine ise “GÜÇ BİRLİĞİ” unvanı
(İstanbul Katılımcı Muhasebeciler Hareketi ve Yeni Mali Müşavirler Grubu)
ittifakı ile girilmiş ve 28 TÜRMOB delegesi seçilebilmiştir.
SMMM ve YMM Odalarının seçimleri tamamlandıktan sonra 15-16
Ekim 2016 tarihlerinde yapılacak olan TÜRMOB seçimli genel kurullarına dönük
çalışmalara başlanmıştır.
Bu çalışma sürecinde;
Başını Masum Türker’in çektiği Türkiye Muhasebeciler
Platformu temsilcilerinin, Türkiye Katılımcı Muhasebeciler Hareketi (TKMH)
bileşeni grubun üyesi olan Balıkesir
SMMM Odası başkanını ziyaret ettiklerini sosyal medyadan öğrenmiş olduk .Bunun
üzerine Balıkesir SMMM Oda başkanına TKMH karar organlarının bilgisi olmadan bir
başka grupla seçim işbirliğine gidilmesinin doğru olmadığını İstanbul Katılımcı
Muhasebeciler Hareketi olarak ifade ettik.
Bu itirazımız üzerine TKMH sekreteryasında bulunan Balıkesir
SMMM Odası Başkanı, alınmış bir karara iştirakimizi sağlamak üzere 28.07.2016 tarihinde Balıkesir’de yapılacak
bir toplantıya davette bulunmuştur. Kısa
bir süre önce haber verilmesine rağmen İKMH
Yürütme Kurulu temsilcimiz toplantıya katılmıştır. Toplantıda ortaya
çıkan izlenim, yürütülen bir organizasyonla grubumuzdan ayrılan delegelerin de
desteği alınarak alınan kararı TKMH
bileşeni ve kurucusu olan İstanbul
Katılımcı Muhasebeciler Hareketi Grubuna
dayatmışlardır.
Bunun üzerine, 6
Ağustos 2016 tarihinde İKMH listesinden seçilen TÜRMOB delegeleri ve yürütmesi ile bir toplantı yaparak konu değerlendirilmiş
ve Masum Türker’in başkan adayı olduğu TÜRKİYE MUHASEBECİLER PLATFORMU
listesine, grup ilkelerimize aykırı olduğu gerekçesiyle destek verilmemesi
yönünde oy çokluğu ile karar verilmiştir.
Bu gelişmeler üzerine
6 delege arkadaşımız gruptan ayrılarak, TÜRMOB seçimlerine giren Türkiye
Muhasebeciler Platformu listesini desteklemişlerdir. Aynı zamanda Yeni Mali Müşavirler
Grubu da Türkiye Muhasebeciler Platformu
listesini desteklemek üzere GÜÇBİRLİĞİ ittifakını bozmuşlardır.
Grubumuz ise 15-16 Ekim 2016 tarihlerinde yapılan TÜRMOB seçimlerine
Türkiye’nin çeşitli illerinden bir araya gelen meslektaşın katılımı ile birlikte
oluşturduğumuz Emek ve Demokrasiden Yana Muhasebeciler Güç Birliği Platformu
adıyla sadece SMMM’ lerden oluşan aday listesinde ısrar ederek seçimlere girdik.
Divan Kurulu listemizde YMM aday olmadığı için yine yetkisiz ve hukuksuz bir
şekilde listemizi kabul etmemiştir. 3568 sayılı yasanın 5/4 vesayeti ve
antidemokratik dayatması ile mücadele etme ısrarımızdan dolayı Divan Kurulu
kararını yine yargıya taşıdık ve davalarımız devam etmektedir.
2016 yılındaki TÜRMOB
seçimlerine TÜRKİYE KATILIMCI MUHASEBECİLER
HAREKETİ ADIYLA GİRMEMİŞ OLMAMIZ BU İSİMDEN VAZGEÇTİĞİMİZ ANLAMINA GELMİYOR.
Çünkü İstanbul ‘da grupsal mesleki faaliyetimiz halen bu isimle devam
etmektedir. Aynı zamanda grubumuz üyelerinin kurduğu İstanbul Katılımcı
Muhasebeciler Derneği de faaliyetini bu isimle sürdürmektedir. Ayrıca bu isim (İKMH) grubumuz
adına yasal olarak da tescillidir.
Buna rağmen bazı meslektaşlarımız Türkiye Katılımcı
Muhasebeciler Hareketi ismini sosyal medya üzerinden kullanmaya devam
etmişlerdir.
Kendilerini Türkiye Muhasebeciler Platformu bileşeni olarak
beyan eden bu kişiler, TÜRKİYE KATILIMCI MUHASEBECİLER HAREKETİ adıyla 6
Ekim’de İstanbul’da bir toplantı yaparak sonuç bildirisini sosyal medyada
paylaşmışlardır.
Söz konusu bildiride;
“Türkiye Katılımcı Muhasebeciler Hareketi (TKMH) müstakil
bir hareket olarak yoluna devam etmektedir. TKMH 3.yolu yaratmakta inatla
sürdürmüş ve bu amaçla TMP (Türkiye Muhasebeciler Platformu) bileşeni olarak bu
yolun açılmasını sağlamıştır. Türkiye Katılımcı Muhasebeciler
Hareketi’nin TÜRMOB içerisinde önceki dönemde yol arkadaşlığı yaptığı TMP
(Türkiye Muhasebeciler Platformu)ile ilgili olarak işbirliğinin mesleğimiz ve
meslek mücadelemiz açısından önemi üzerinde durmuş…..”
İfadeleriyle
Türkiye Muhasebeciler Platformu ile yol yürüyeceklerini açıkça beyan
etmişlerdir.
Ancak TKMH ismini kullanmakta ısrar etmeleri anlaşılır bir
tutum değildir. Çünkü bu ismi kullanmakta ısrar eden meslektaşlarımız gruptan
ayrılmışlardır. Durum net olarak ortada iken, “yavuz hırsız ev sahibini
bastırır “misali grubumuzu isim İNTİHALİ
yapmakla suçlamaları ise en hafif tabiriyle tutarsızlıktır ve kabul edilemez bir ithamdır.
Grubumuzu temsilen yürütme kurulu üyemiz adına ismi tescil
edilen “Katılımcı Muhasebeciler
Hareketi” ismini kullanmaları hem hukuki, hem de ahlaki açıdan kabul
edilemez olduğu için bu ismi ve logoyu kullanmamaları yönünde 19 Ekim 2018 tarihinde Beyoğlu
3.Noterliği kanalıyla kendilerine ihtar çekilmiştir.
Bu sonuç bildirisinde gerçekler çarpıtılarak meslek kamuoyu
yanlış bilgilendirilmiştir.
Değerli
meslektaşlarımız;
Ülkemizin ve mesleğimiz bunca sorunu varken böyle bir tali
konunun tartışılması içimize sinen bir yaklaşım olmadığı gibi tercihimiz de
değildir. Çünkü enerjimizi kısır çekişmeler ve tartışmalara harcamayı doğru
bulmuyoruz.
Mesleki demokratik mücadelede ortaklaşabileceğimiz kişi ve
çevrelerle daha düzeyli mücadele tarzı sürdürmek varken, kişisel ve bireysel
meselelere zaman harcamak tarih önünde bizleri sorumlu kılacaktır.
28 yıllık sürecin sonunda sorunlara çözüm üretemeyip
kendileri sorun olmaya başlayan bu kişi ve çevrelerle işbirliği yapmak veya” bileşeni
olacağını” ifadeeden
meslektaşlarımız bu tutumlarını gözden geçirmek zorundadır.
Odalarımızın kurulduğu 1990 yılından 2008 yılına kadar
Odalarımız ve TÜRMOB’u tek başına yöneten, Çağdaş Demokrat Muhasebeciler Grubu ile,
nispi temsil sisteminin uygulanmaya başlanması ile 2008 yılından sonra birçok
oda da yönetimlere ortak olan Meslekte Birlik Grubu 28 yıldır artan sorunlarımızın ortak
sorumlularıdır.
Yine uzun yıllar TÜRMOB yönetiminde bulunan ve meslek
örgütümüzün ulusal ve uluslararası mesleki kuruluşlarının Türkiye temsilcisi
olarak görev yapan Masum Türker’in, 2016 yılında yönetim paylaşımında ÇDMG ile
anlaşamayınca, yığınlaşan sorunların birer parçası olmasına rağmen Türkiye
Muhasebeciler Platform’ unu kurup, sorunlara çözüm bulma ve meslektaşa umut (!)
olma iddiası ile ortaya çıkmaları tam ironik bir hikâyedir. Onlarca sorunumuz
karşısında bir varlık göstermeyen mevcut yöneticilerimizin tutumu da bundan
sonraki süreç için de bir göstergedir. Sorunun parçası olanlar, çözümün odağı olamazlar.
Gelinen noktada
mesleğimiz sorunlarının, statükocu,
vesayetçi, iktidarlardan beslenen anlayışlarla çözülemeyeceği ortadadır. Bir yanda yıllardır meslek yönetiminde bulunmalarına rağmen,
hiçbir çözüm üretemedikleri gibi sorunun parçasına dönüşen ÇDMG, Meslekte Birlik,
Türkiye Muhasebeciler Platformu ve bileşenleri durmakta; bir tarafta ise
ülke sorunları meslek sorunlarının ayrılmaz bir parçasıdır yaklaşımı ile hiçbir
mevki ve koltuk kaygısı taşımadan, ilkesel tutumla hareket eden, mesleki
demokratik talepler için meslektaşın somut talepleri için mücadele etmeye devam
eden biz demokrasiden yana muhasebeciler varız.
Tüm meslektaşlara çağrımız şudur;
Artık bu
yönetim anlayışında odalarımız ticarethane, meslektaş
müşteri konumuna düşmüştür.
* Meslektaşın denetimine
açık, şeffaf bir oda ve TÜRMOB yönetimi için,
*Yargı kararlarına rağmen
nispi aidatta ısrar etmeyen bir oda yönetimi için,
*Tüm
birimlerde ve kurullarda görev alan yöneticilerin huzur haklarını makul düzeye
çekmek ve oda yöneticiliğini meslek olmaktan çıkarmak için,
*TESMER
örgütlenmesini güçlendirip meslektaşlarımıza ulaşılabilir ve yeterli bir
mesleki eğitimi sunmak için,
*Kadın meslektaşlara
pozitif ayrımcılık dâhil, pek çok yöntemle daha fazla katılım ve söz hakkı
sağlanması için,
*Bağımlı çalışan ve
mesleğin “ötekileri”
durumunda kalan meslektaşlarımız için kıdem ve uzmanlığa göre düzenlenmiş bir
ASGARİ ÜCRET tarifesi yayınlatmak için,
*Mevcut ASGARİ ÜCRET
tarifesinin zaman ve iş yoğunluğu esasına göre yeniden düzenlenip yayınlanması,
ücret tarifesinin belirleme hakkının meslek örgütüne verilmesi için,
*Mesleğimiz üzerindeki Maliye
ve diğer idari kurumların vesayetinin kaldırılması, tüm angaryaların kamuoyu ve
uluslararası meslek kuruluşlarına teşhiri ve ortadan kaldırılması için,
*Angaryalar altında ezilen
meslektaşın hak ettiği ücretlerin tahsilini sağlayacak yöntemler üretmek
için,
*Meslekte ve ekonomideki
en büyük tehlike olan TEKELLEŞMEYE KARŞI
MÜCADELE için,
*Meslek içinde
oluşturulmaya çalışılan sanal unvan ve bölünmelere karşı TEK MESLEK TEK ODA mücadelesini vermek için,
*Ticarileşmiş, üyelerinden elde ettikleri
aidatları üyesine değil, dışarıya yatırım planlayan Odalar ve Birlik değil,
“önce insan ve
meslektaş”anlayışını öne çıkaran bir
meslek örgütünü yaratmak için,
Tüm
meslektaşlarımızı yukarıda sıraladığımız taleplerimiz ve HER TÜRLÜ VESAYETE KARŞI BAĞIMSIZ DEMOKRATİK BİR MESLEK VE MESLEK ÖRGÜTÜ
YARATMAK için dayanışmaya, birlikte üretmeye ve mücadele etmeye davet
ediyoruz. 22/10/2018
BAĞIMSIZ MESLEK
DEMOKRATİK TÜRKİYE
İSTANBUL KATILIMCI MUHASEBECİLER HAREKETİ (İKMH)