İstanbul Meslekte Birlik Başkanı Ethem Yüksel Kahveci;
KINIYORUZ ! . . . .
27.02.2018 tarihinde TBMM’ne sunulan “Katma Değer Vergisi ve Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile ilgili Ankara, İzmir ve Gaziantep YMM oda başkanlarının talihsiz açıklamalarını esefle kınıyoruz.
3568 sayılı Meslek Yasamıza eklenen 8/A maddesi ile ‘’Serbest muhasebeci mali müşavirler beyannamesini imzaladıkları mükellefler hakkında KDV iadesi raporu düzenleyebileceklerdir.’’ İfadesi yukarıda ismi anılan YMM Oda Başkanlarını anlayamadığımız bir şekilde rahatsız etmiştir.
‘’Serbest muhasebeci mali müşavirlere verilmesi öngörülen rapor düzenleme yetkisi, kuşkusuz yeminli mali müşavirlerin iş alanını olumsuz etkileyecektir. Yeminli mali müşavirlik, özel uzmanlığın yanında yüksek ahlak ve tecrübe sahibi olmayı da gerektirmektedir. YMM’ler kamu görevlisi sayıldığı için söz konusu kamusal hizmeti ifa etmektedirler. Kamu görevlisi niteliklerine ve ehliyetine sahip olmayan kişilere verilecek yetkiler, ilerde telafisi güç ve imkânsız zararların doğmasına neden olacaktır.
TBMM’ne sunulan Kanun Tasarısı ile 3568 sayılı Kanuna eklenmesi istenen söz konusu 8/A maddesindeki düzenlemenin mesleğimize, meslektaşlarımıza ve Mali İdareye vereceği zararın farkında olduğumuzu ve konunun takipçisi olacağımızı bilmenizi isteriz.’’ Açıklaması ile ifade etmektedirler.
Ankara, İzmir ve Gaziantep YMM oda başkanlarının, hangi yetki ve cürete dayanarak bu şekilde bir açılmanın altına imza atmışlardır bilemiyoruz.
İlgili açıklamanın tüm SMMM’leri töhmet altında bırakacak olan bu isnadı karşısında camiamız olarak çok şaşkın, ama aynı zamanda da çok üzgün ve kızgın olduğumuzun bilinmesini isteriz.
İlgili kişilerin bu açıklamalarının, sadece ve sadece kendi itibarlarını yansıtmaktan öte bir işe yaramadığı açıktır. Bu kişilerin hangi kriterlere dayanarak bu şekilde bir çıkışı neden yaptıklarını, açıkçası çok merak etmekteyiz.
Ancak zikredilen husus, herkes eşittir ancak bazıları daha eşittir zihniyetinin dışa vurumudur.
Eminiz ki birçok YMM meslektaşımız da bu açıklamaya tepki göstermiştir.
Zaten problem; bu açıklamayı yapan zatların, kendilerini camianın temsilcisi zannetmek gibi garabet bir zihniyete sahip olmasından kaynaklanmaktadır.
Kişiler, hangi mesleği icra ederse etsin, edinmiş olduğu ahlakı, ettiği yeminden ya da almış olduğu belgeden getirmemektedir.
Ahlak, bir kişilik meselesidir.
Türkiye, 80 yıl boyunca bu zihniyetten maalesef çok çekmiştir. Gördüğümüz gibi lokal bazda da olsa hala moralimizi bozmaya devam etmektedir. İşte bizim, MESLEKTE BİRLİK olarak savaşımız, bu zihniyete karşı olmuştur ve olmaya devam da edecektir.
Kimse, kimsenin ahlakını ölçecek düzeye sahip değildir. Herkesi, saygılı olmaya davet ediyoruz.
Ellerinde “ahlak ölçermetre” (!) olduğunu zanneden haksız ve 1940’lı yıllarda kalmış bu zihniyeti esefle ve öfkeyle kınadığımızı çok değerli kamuoyuna saygıyla duyururuz.
Allah, bu tip sakat düşüncelerden tüm camiamızı muhafaza eylesin inşalah…