MESLEK KAMUOYUNA
Değerli Meslektaşlar;
Öncelikle şu bilinmelidir ki tüm meslektaşlarımız, meslek odalarına ödemekte oldukları nispi aidatın yargı kararıyla kaldırılmasına rağmen TÜRMOB yönetiminde bulunan Çağdaş Demokrat Muhasebeciler, Meslekte Birlik, Türkiye Muhasebeciler Platformu grupları temsilcilerinin istekleri doğrultusunda hazırlanan önerge ile 3568 sayılı meslek yasamıza eklenmesine karşıdır.
Bu konularda, meslek kamuoyu ve meslektaşlar TÜRMOB yönetiminde bulunan Çağdaş Demokrat Muhasebeciler, Meslekte Birlik, Türkiye Muhasebeciler Platformu grupları temsilcileri tarafından yanlış bilgilendirilmektedir.
Yöneticilerimiz yüksek huzur hakları ve diğer lüks harcamaları karşılayabilmek adına meslektaştan haksız yere ve hukuksuz şekilde nispi aidatları almakta ısrar etmektedirler.
Diğer akademik meslek odalarında üye aidatı olarak sadece maktu ücret alınmakta iken meslek odamızda yönetmeliklerle düzenlenip bugüne kadar hukuksuz bir şekilde alınmakta olan nispi aidatı kanun maddesi haline getirilmek istenen önergenin geri çekilmesini 110.000 meslek mensubu adına istediğimizi belirtmek isteriz.
Plan Bütçe komisyonunca kabul edilen üyelerden nispi aidat alınmasını öngören önergenin TBMM nde görüşülmesi sırasında aşağıda komisyon görüşme tutanaklardan aktardığımız önergenin geri çekilmesini talep ediyoruz.
MADDE - 3568 sayılı Kanunun 16 ncı maddesinin birinci fıkrasından sonra gelmek üzere maddeye aşağıdaki fıkra eklenmiş ve mevcut ikinci fıkrada yer alan "elli” ibaresi "yetmişbeş” olarak değiştirilmiştir. "Odaya giriş ücreti, memur maaşı taban aylığı katsayısının 148 rakamı ile çarpımı sonucu bulunacak tutardır. Yıllık üye aidatları maktu ve nispi aidat olmak üzere iki çeşittir. Maktu aidat odaya kayıtlı her üye tarafından ödenir. Miktarı oda genel kurulunca belirlenir. Ancak maktu aidat, memur maaşı taban aylığı katsayısının 148 rakamı ile çarpılması sonucu bulunacak tutardan az ve 265 rakamı ile çarpılması sonucu bulunacak tutardan çok olamaz. Nispi aidat, bireysel olarak mesleki faaliyette bulunan meslek mensupları ile mesleki şirketlere ortak olan meslek mensuplarından alınan aldattır. Oda üyelerinden bireysel olarak mesleki faaliyette bulunanlar, bir önceki yıla ilişkin gelir vergisi beyannamesindeki mesleki kazancının, şirket ortağı olanlar ise dağıtılsın veya dağıtılmasın beyan edilen kurum kazancından payına düşen tutarın binde beşini nispi aidat olarak öderler. Tahakkuk ettirilecek nispi aidat miktarı, maktu aidat miktarlarının on katından fazla olamaz.
Yine bu Kanun tasarısı ile mükelleflerin devreden kdv’ lerinin 2019 yılından itibaren iade edilmesine dair yasa değişikliği ile SMMM ‘ lerin de sadece sözleşme süresi içindeki müşterilerinin devreden kdv’ lerinin iadesi için rapor düzenlemelerine yetki vermek üzere 3568 sayılı yasada düzenleme yapılmaktadır.
Müteselsil sorumluluk verilerek alınması istenen rapor düzenleme yetkisi meslektaşlarımızı içinden çıkılamaz borçlar altına sokacaktır.
TÜRMOB yöneticilerimiz yasanın bu şekliyle kabul edilmesi ile meslektaşlarımızı çok büyük yıkımlara sokabilecek bu müteselsil sorumluluğu gizleyerek SMMM’ lere kdv iade raporu düzenleme hakkını kabul ettirdik diyerek bir başarı olarak göstermektedirler.
SMMM’ ler mevcut durumda sözleşme ile müşterilerinin ibraz ettiği belgelere dayanarak defterlerini tutup beyannamelerini düzenledikleri müşterilerinin ilgili mevzuat hükümleri çerçevesinde uygunluğundan sorumludurlar.
Mali idare devreden KDV leri iade etmek isterse SMMM ‘ ler tarafından düzenlenen mali tabloların sonucunda talep eden mükellefine koşullarını kendi belirleyerek iadesini yapabilir.
Bu bilgilerin uygunluğunun sorumluluğu SMMM’ lerde olup her zaman vergi incelemesi yapılabileceği açıktır. Meslek mensubunun düzenlediği tabloya güvenmeyerek müteselsil sorumluluk yükleyip rapor hazırlatma oyununa gelmeyeceğiz.
Ayrıca doğruluk sorumluluğunu da SMMM ‘ lere vermek istemesi Mali İdarenin kamu görevi olan vergilerin denetlenmesinin özelleştirilmesidir.
Mevcut kadrolara ilave olarak 2000 vergi müfettiş kadrosu daha ihdas edileceği kanun taslağında zaten belirtilmiştir Mali idare Kamunun denetim hakkını kendi kadroları ile kolaylıkla yerine getirebilir.
Mevcut durumda 5000 YMM meslektaşımız tam tasdik işlemi ve KDV iade raporları düzenlemekte aslında yaptıkları iş Kamunun denetim hakkının özelleştirilmesidir.
Mademki 2000 müfettiş kadrosu ihdas edilecek kamunun denetimini Mali idare yapmalıdır.
Bağımsız denetim zaten 3568 sayılı yasada yer aldığı şekilde tüm meslek mensuplarının yapabileceği bir iştir. Ticari işletmelerin bağımsız denetimi ile ekonominin denetlenmesi işi de sayıları 110 000 ler de olan meslek mensupları tarafından yapılabilir.
SMMM lere müteselsil sorumluluk vererek KDV iade raporu düzenlettirmek hem meslek mensuplarının düzenlemiş olduğu mali tablolara güvenmemek, hem de meslektaşları sorumluluk altına sokan aldatmacadır.
Bilinmesi gereken konu şudur:
1. KDV Kanun tasarısı ile SMMM lere sadece kendi müşterileri ve sözleşme süreleri içinde sadece Devreden KDV leri için rapor düzenleme yetkisi ve sorumluluğu getirmektedir.
2. Düzenlenen raporda imzası bulunan SMMM iade alınan KDV tutarının doğruluğundan müşterisi ile birlikte müteselsil sorumludur.
3. 31/12/2018 yılında devreden KDV’ ler iade edilmeyecektir. Bu KDV ler ayrı bir hesapta takip edilip bitene kadar indirilmeye devam edilecektir.
4. 2019 yılı sonu itibariyle devreden KDV ‘ si olan mükellef istemesi halinde 2020 yılından itibaren koşullarını Mali idarenin belirleyeceği şekil ve tutarlarda iç borçlanma senetleri ile iade alabileceklerdir.
5. 8/A maddesinin son şekli ile Maliye Bakanlığı “KDV raporu düzenleyecek SMMM rapor düzenleme yetkisini, belirleyeceği usul ve esaslara göre yapılan eğitimlere katılma ve başarılı olma şartına bağlamaya ve uygulamaya ilişkin diğer usul ve esasları belirlemeye yetkilidir.” Haliyle Komisyonda kabul edilmiştir. Meslek mensubu olmak için birçok eğitimden ve sınavlardan geçen SMMM ler kendi düzenledikleri mali tablolar hakkında rapor düzenlemek için yeniden eğitime katılacak ve başarılı olup olmadığı sınavla ölçülecektir.
6. Kanunun bu şekli ile SMMM’ ler rapor düzenleyebilmek için bir Maliye Bakanlığının koşullarını belirleyeceği sınavdan geçirilecektir.
7. Kanun tasarısının bu şekli ile 3568 sayılı yasa değiştirilerek meslek odası üyelerine yargı tarafından reddedilen nispi aidat ödeme zorunluluğu getirilmektedir. Meslektaşlar nispi aidata tümden karşı olup bu maddenin kanundan çıkarılmasını istemektedir.
Kanun tasarısı ile yapılmak istenen bir değişiklikte Hasılat Esaslı Vergilendirme getirilmesidir. Maliye bakanının açıkladığı rakamlara göre 1.207.000 İşletme defterine tabi vergi mükellefini ve 117.000 serbest meslek erbabını; Bakanlar Kurulu tarafından belirlenen sektör ve meslek grupları kapsamında yer alanların talep etmesi halinde Hasılat Esaslı Vergilendirmeye dahil etmekte.
Ayrıca Bakanlar Kurulu Vergi Usul Kanunu hükümleri uyarınca bilanço esasına göre defter tutan gelir vergisi mükelleflerinden, yıllık iş hacimleri Vergi Usul Kanununun 178 inci maddesine göre ikinci sınıf tüccarlar için geçerli olan haddin iki katına kadar olanları, hasılat esaslı vergilendirme usulü kapsamına almaya, Maliye Bakanlığı bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye yetkili kılmakta. Bu demektir ki Bilanço usulüne tabi mükelleflerin önemli bir kısmı da bu gruba dahil edilecektir.
Mevcut durumda serbest meslek erbabı 2019 yılından itibaren İşletme defterine tabi mükellefler Defter Beyan sistemine girmekteler. Daha önce meslek yasasına göre ruhsat almış SMMM meslek mensupları tarafından uygunluk sorumluluğu ile beyannameleri düzenlenmekte olan bu mükellefler defter beyan sistemine göre işlemlerini kendileri yaparak beyannamelerini kendileri verebilecekler.
Bir de bunun üstüne Hasılat esaslı vergilendirmeye tabi olunca yaklaşık 1.500.000 vergi mükellefini kayıt dışılığa özendirilmiş olunacaktır.
Çünkü defter belgelerinin uygunluk denetimini yapmakla sorumlu olan SMMM’ ler olmayınca defter beyan sisteminde mevzuata uygunluk büyük ölçüde yok olacak, Hasılat esasına göre vergilendirilen kesim alışverişlerinde belge talep etmeyecektir.
Satışları içinde olabildiğince belgesiz işlem yaparak kayıt dışılığı sürdürecektir.
Herkesin kazancına göre vergilendirilmesi ortadan kaldırılacak ve Vergide adalet ve eşitlik hükmü yok olacaktır.
SMMM meslek mensupları açısından da 1.300.000 işletme defterine tabi ve Bilanço usulüne tabi olup belirlenen hadde olan yaklaşık 1.500.000 vergi mükellefi müşterisi ile çalışma olanağı yok olacaktır.
Bu açıklamalar doğrultusunda taleplerimiz:
1. Plan Bütçe komisyonunca kabul edilen şekli ile 3568 sayılı yasanın 16. Maddesinde yapılan değişiklikle üyelerden nispi aidat alınmasının kanun maddesine eklenmesine dair önergenin TBMM’ nde görüşülmesi sırasında geri çekilmesini talep ediyoruz.
2. Devreden KDV ler için SMMM meslek mensubunun uygunluk sorumluluğuyla düzenlediği mali tablolara güvensizliğine yol açacak şekilde Müteselsil sorumlulukla rapor düzenlemesi talebini reddediyoruz.
3. Mali idare devreden KDV ‘leri iade etmek isterse koşullarını belirleyerek her zaman elinde bulunan denetim yetkisini yeni ihdas edeceği kadrolarla yaparak SMMM’ lere müteselsil sorumluluk getirmeksizin Mükelleflere vergi iadesini yapmasını bekliyoruz.
4. Herkesin kazancına göre vergilendirilmesi ilkesini ortadan kaldırılacak ve Vergide adaletsizliğe yol açacak, ayrıca kayıt dışılığa özendirecek olan Hasılat Esaslı vergilendirmeden vazgeçilmesini istiyoruz.
Meslektaşların hak ve talepleri doğrultusunda mücadele etmesi gereken yöneticilerin, oda bütçelerini daha güçlü tutmak için hukuksuz biçimde tahsil etmekte ısrar ettikleri nispi aidatları yasallaştırmanın peşinde koşmaları yıllardır biriken sorunlarımızın kaynağına bir kanıt olmuştur.
Yönetimde bulunan 3 grup da(Çağdaş grup-Meslekte Birlik-Türkiye Muhasebeciler Platformu Bileşenleri) bu konuda bir ittifak halinde olmakla anlayış olarak bir birinden farklı olmadıkları bir kez daha anlaşılmıştır.
Bu nedenle tüm meslektaşlarımızı, kendi öz sorunlarına sahip çıkmak adına birlikte ses vermeye ve tepkimizi ortaya koymaya çağırıyoruz.
İSTANBUL KATILIMCI
MUHASEBECİLER HAREKETİ