MESLEK KAMUOYUNA
Değerli Meslektaşlarımız,
Meslek
yasamızın çıkması ve odalarımızın kurulmasının üzerinden 28 yıl geçmiş
bulunmaktadır. Antidemokratik ve vesayet içeren yasamızın bu zaman dilimi
içinde demokratikleşmesi bir yana 3568 sayılı meslek yasamızda değişiklik
öngören 5786 sayılı yasa ile giderek antidemokratik hale geldiğini söyleyebiliriz.
Ülkemizin
içinde bulunduğu ekonomik krizin yarattığı ağır koşullar içinde bir yılın daha
sonuna gelmek üzereyiz.
MESLEĞİMİZ:
Her gün onlarca
şirketin konkordato ilan etmesinin
yarattığı daralma ile daha çok küçük ve orta ölçekli işletmelerin danışmanlık
ve muhasebe hizmetini yapan bizlerin de doğal olarak iş kaybına uğraması
kaçınılmazdır.
Siyasal
iktidar ise bu ağır krizi bir yandan örtmeye çalışmakta, öte yandan günlük
palyatif önlemler almaya çalışmaktadır. Bazı ürünlerde
KDV ve ÖTV oranlarının indirilmesi v.b uygulamalarla kriz aşılmaya çalışılsa da
önlenmesi zor görülmektedir.
Bütün bu
kaotik ortamda mesleğimizi yürütmeye çalışırken, kepenk kapatan işletmeler dolayısıyla iş kaybına uğrayan meslektaşlarımız bürosunu
kapatmakta ve bağlı çalışmak zorunda
kalmaktadır.
Meslektaşlarımızın
durumu bu noktada iken, 28 yıldır Oda ve TÜRMOB yönetimlerinde bulunan
kadroların meslek örgütlerimizi işletme mantığı ile yönetmesiyle, diğer meslek
örgütlerinin hiçbirinde alınmayan yüksek huzur hakları alarak yarattıkları haksız kazançlarla
mesleğe ve meslektaşa yabancılaşmışlardır.
Üyesiyle
ilişkisini aidat alma, çeşitli eğitim toplantıları ile ve beyanname sürelerinin
uzatılması mesajlarının iletilmesiyle sınırlı gören oda ve Türmob yöneticilerimiz, mesleki vetoplumsal sorunlarımız karşısında ise sessiz
kalmayı tercih etmektedirler.
Maliye
Bakanlığı meslek örgütümüzü kendisine bağlı bir örgüt, yüz bini aşan meslek
mensubunu da ücretsiz memuru gibi görmekte,
teknolojik gelişmeleri fırsat bilerek, birçok işi biz muhasebeciler
üzerinden yürütürken meslek örgütlerimiz sessiz kalmak bir yana Maliye
Bakanlığı ve diğer kurumların dayattığı angaryalara bazen yol bile
gösterebilmektedir. TUİK istatistik formlarının online istenmesi, beyannamelere
eklenen kulakçıkların nasıl olması gerektiği konusunda yol göstermelerini buna örnek
verebiliriz.
Tüm beyannamelerin
yanı sıra birçok form ve bildirimlerin biz muhasebeciler tarafından internet
üzerinden verilmesi, muhasebe bürolarını bir anlamda tahakkuk ve bildirim
merkezlerine dönüştürmüştür. Ayrıca “denetimin” bir parçası olarak BA-BS formlarının aylık olarak
meslektaşlarımız tarafından verilmesi, soluksuz iş yapma durumunu ortaya
çıkarmıştır. Bunca iş yükü yanında daralan ekonomi nedeniyle her geçen gün
çıkmaza giren ve kapanan işletmelerin yanı sıra , ayakta duran işletmelerden de
ücretini tahsil etmekte zorlanan bir çok meslektaşımız , iş ve emek kaybı karşısında direnemediği için
bürolarını kapatmak zorunda kalmaktadır. Veya
“düşük ücretle, çok iş yapmak”
gibi ağır bir duruma mecbur kalarak bürolarına kapanmaktadırlar. Ayrıca
iş yükü artarken, ücretlerin düşmesi ve/veya tahsil edilememesi gibi tezat bir
durumla karşı karşıya kalınmaktadır.
MESLEK ÖRGÜTLERİMİZ –ÜYE İLİŞKİSİ:
Büyük
oranda Maliye Bakanlığı ve ilgili kurumların mesleğimiz ve meslek örgütlerimiz üzerindeki
vesayetinden kaynaklı sorunlar yetmiyormuş gibi meslek örgütlerimizi yönetiminde bulunan
anlayışların yaklaşımından kaynaklı sorunların da her geçen gün arttığını ifade
etmek mümkündür.
Meslek
örgütü –üye ilişkisinin aksine, “işletme-müşteri” ilişkisine dönüşen uygulamalarla karşı
karşıya kalmaktayız. Örneğin Odamızın, yönetmelik, yasa ve yargı kararlarına
rağmen nispi aidat tahsilinde ısrar etmesi, stajyer üyelerden abartılı ücretler alması bu
durumu doğrulamaktadır.
Maktu Aidat : Yıllarca, diğer akademik meslek
örgütleri ve ticaret odaları bir
yana, Anadolu’daki diğer SMMM Odaları
ile kıyasladığımızda bile üyelerinden fazla aidat alan İSMMMO ve TÜRMOB yönetimi
oluşan devasa bütçelerden aldıkları yüksek ücretler yoluyla sebepsiz zenginleşmekte,
mesleğine ve meslektaşına yabancılaşmaktadır.
Nispi Aidat : Danıştay’ın
nispi aidatlarla ilgili yönetmeliği
iptal etmesiyle, Ankara’yı mesken tutan yöneticilerimiz, TBMM’ de görüşülmekte olan bir torba kanuna ek madde ekletme çabasına girerek nispi aidatı
yasalaştırma çabalarının onda birini mesleğimizin diğer sorunları için
göstermiş olsalardı bugün bir çok sorunu konuşmuyor olacaktık.
Bu
süreçte bizler de grup olarak devreye girerek
İstanbul Milletvekili Garo Paylan
aracılığıyla bu yasal düzenlemeye karşı konulmuş ve nispi aidatların yasalaşma
maddesi torba kanun metninden
çıkarılması sağlanmıştır.
Ücretli Eğitim: TÜRMOB’un çıkardığı “Sürekli
Mesleki Geliştirme Eğitimi Yönetmeliği” ile ücretli mesleki eğitim planlanmaktadır.
Meslek örgütünün temel görevleri arasında olan üyesinin
gelişimini sağlamak olan eğitimin ücretli olması kabul edilemez. 5-6
Ekim 2018 tarihlerinde İstanbul’da düzenlenen Muhasebe Kongresi’nin bile 590,00
TL ücretle yapılması üyesini “ müşteri” olarak
görme yaklaşımıdır.
Değerli Meslektaşlarımız,
28
yıllık sürecin sonunda sorunlara çözüm üretemeyip kendileri sorun olmaya
başlayan kişi ve çevreler sorunlarımızı çözemezler. Çünkü meslek örgütlerimizi,
mesleğimiz ve meslektaşımızın sorunlarının
çözüm aracı olarak değil, rant odağı olarak görmektedir.
Odalarımızın
kurulduğu 1990 yılından 2008 yılına kadar Odalarımız ve TÜRMOB’u tek başına yöneten, Çağdaş Demokrat
Muhasebeciler Grubu ile, nispi temsil sisteminin uygulanmaya başlanması ile
2008 yılından sonra birçok odada yönetimlere ortak olan Meslekte Birlik Grubu
28 yıldır artan sorunlarımızın ortak sorumlularıdır.
Yine
uzun yıllar TÜRMOB yönetiminde bulunan
ve meslek örgütümüzün ulusal ve uluslararası mesleki kuruluşlarının Türkiye
temsilcisi olarak görev yapan Masum Türker’in, 2016 yılında yönetim
paylaşımında ÇDMG ile anlaşamayınca, yığınlaşan sorunların birer parçası
olmasına rağmen Türkiye Muhasebeciler Platform’ unu kurup, sorunlara çözüm
bulma ve meslektaşa umut (!) olma iddiası ile ortaya çıkmaları tam ironik bir hikâyedir. Onlarca sorunumuz karşısında
bir varlık göstermeyen mevcut yöneticilerimizin tutumu bundan sonraki süreç
için de bir göstergedir. Sorunun parçası olanlar, çözümün odağı olamazlar.
Gelinen
noktada mesleğimiz sorunlarının,
statükocu, vesayetçi, iktidarlardan beslenen anlayışlarla çözülemeyeceği
ortadadır. Bir yanda yıllardır meslek yönetiminde
bulunmalarına rağmen, hiçbir çözüm üretemedikleri gibi sorunun parçasına
dönüşen ÇDMG, Meslekte Birlik, Türkiye Muhasebeciler Platformu ve bileşenleri
durmakta; bir tarafta ise ülke sorunları meslek sorunlarının ayrılmaz bir
parçasıdır yaklaşımı ile hiçbir mevki ve koltuk kaygısı taşımadan, ilkesel
tutumla hareket eden, mesleki demokratik talepler için meslektaşın somut talepleri
için mücadele etmeye devam eden bizler varız.
SORUNLARIMIZ VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ:
Meslek yasamızdan ve Odalarımızdan
kaynaklı Sorunlarımız:
Bu
yönetim anlayışında odalarımız ticarethane, meslektaş müşteri konumuna düşmüştür.
·
28.yılını
dolduran 3568 sayılı meslek yasamız, 26.07.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5786
sayılı yasa ile değişikliğe uğrayan, yapılan bu değişiklikle vesayetçi ve anti
demokratik hükümleri daha da perçinleşen yasamızın demokratikleşmesinin mücadelesini
vermek için,
·
3568
sayılı yasamızın ,” Yönetim Kurulu” başlıklı 35.maddesinde, TÜRMOB Yönetim
Kurulu üyelerinin beşinin Yeminli Mali Müşavir, aynı zamanda Yönetim Kurulu
Başkanı’nın da YMM olmasının zorunlu tutan antidemokratik uygulamasına karşı mücadele
için,
·
Yine
yasamızın 5. maddesinde SMMM olabilmenin özel şartlarında belirlenen, meslek
ile ilgili olmayan okullardan mezun olanların mesleğe girişine olanak verilen
düzenlemeyi değiştirme mücadelesi için,
·
YMM’lere
örtülü defter tutmanın önünü açan, 4 ve 18 nolu tebliğlerin mutlaka
kaldırılmasının mücadelesini vermek için,
·
Mesleğe
girişte nitelikli aday yetiştirmek açısından Muhasebe
Fakültelerinin kurulması, meslekle
ilgili olmayan okullardan mesleğe girişe son verilmesi talebi için,
·
Yargı
kararlarına rağmen nispi aidatta ısrar etmeyen bir oda yönetimi için,
·
Meslektaşın
denetimine açık, şeffaf bir oda ve TÜRMOB yönetimi için,
·
Tüm birimlerde ve kurullarda görev alan
yöneticilerin huzur haklarını makul düzeye çekmek ve TESMER örgütlenmesini güçlendirip
meslektaşlarımıza ulaşılabilir, ücretsiz ve yeterli bir mesleki eğitimi sunmak
için,
·
Tüm
birimlerde ve kurullarda görev alan yöneticilerin huzur haklarını makul düzeye
çekmek ve oda yöneticiliğini meslek olmaktan çıkarmak için,
·
Kadın
meslektaşlara pozitif ayrımcılık dâhil, pek çok yöntemle daha fazla katılım ve söz
hakkı sağlanması için,
·
Bağımlı
çalışan ve mesleğin “ötekileri” durumunda kalan meslektaşlarımız için kıdem ve uzmanlığa göre düzenlenmiş bir ASGARİ
ÜCRET tarifesi yayınlatmak için,
·
Mevcut
ASGARİ ÜCRET tarifesinin zaman ve iş yoğunluğu esasına göre
yeniden düzenlenip yayınlanması, ücret tarifesinin belirleme hakkının meslek
örgütüne verilmesi için,
·
Angaryalar
altında ezilen meslektaşın hak ettiği ücretlerin tahsilini sağlayacak yöntemler
üretmek için,
·
Meslek
içinde oluşturulmaya çalışılan sanal unvan ve bölünmelere karşı TEK MESLEK TEK
ODA mücadelesini vermek için,
·
Ticarileşmiş,
üyelerinden elde ettikleri aidatları üyesine değil, dışarıya yatırım planlayan
Odalar ve Birlik değil, “önce insan ve meslektaş” anlayışını öne çıkaran bir
meslek örgütünü yaratmak için,
·
Ülkemiz
ekonomisi üzerine raporlar hazırlayarak, ezilen ve sömürülen halın üzerindeki
ekonomik ve sosyal baskılara dikkat çeken bir TÜRMOB yaratmak için,
Diğer
Sorunlarımız :
·
Maliye
Bakanlığı’nın denetim kadrolarını büyük oranda boş tutarak, denetim
uygulamalarının bir aracı olarak gördüğü BA-BS formları, beyannamelere keyfi
kulakçık ekleyerek (fatura sayısı, pos bildirimi vb) üzerimizden yürüttüğü ve
ücretini alamadığımız iş ve işlemlerin dayatılmasını ret etmek ve bu konuda
mücadele etmek için,
·
Vergi
toplamak adına, mesleğimizin varlığını inkar eden Vergi
barışı, Varlık Barışı, Vergi afları gibi adaletsiz uygulamalara karşı çıkmak
için,
·
Yıllık gelir ve Kurumlar Vergisi Beyannameleri
ile son dönem geçici vergi beyannamelerinin verilmesine kısa bir süre kalması nedeniyle, şubat ayında
verilmesi gereken geçici vergi beyannamelerinin kaldırılması mücadelesi için,
·
Bir
ucube olarak yasalaşan mesleki mali tatilin, yararlanılabilir bir düzenleme
haline getirilmesi, temmuz ayı işlemlerinin ağustos ayı işlemleri ile
birleştirilerek, yoğun iş yükü altında ezilen meslektaşlarımızın nefes almasının
sağlanması mücadelesi için,
·
“Nerden
buldun” yasasının çıkarılması ve ayrımsız uygulanması mücadelesi için,
·
Kayıt dışı ekonomiyi besleyen tüm uygulamalara
son verme mücadelesi için,
· Müşterilerimizle
yaptığımız hizmet sözleşmelerinden alınan damga vergisi uygulamasına son verme
mücadelesi için,
·
Mesleğimiz
üzerindeki Maliye ve diğer idari kurumların vesayetinin kaldırılması, tüm
angaryaların kamuoyu ve uluslararası meslek kuruluşlarına teşhir edilmesi ve
ortadan kaldırılması için,
·
Meslekte
ve ekonomideki en büyük tehlike olan TEKELLEŞMEYE KARŞI MÜCADELE için,
Sevgili
Meslektaşlarımız ,
Sizleri,
yukarıda sıraladığımız, acil ve
somut taleplerimiz için ve her türlü
vesayete karşı BAĞIMSIZ DEMOKRATİK BİR
MESLEK VE MESLEK ÖRGÜTÜ YARATMAK için dayanışmaya, demokrat muhasebeciler platformunu birlikte oluşturmaya
ve birlikte üretmeye ve mücadele etmeye davet ediyoruz. 07/11/2018
BAĞIMSIZ MESLEK
DEMOKRATİK TÜRKİYE
İSTANBUL
KATILIMCI
MUHASEBECİLER HAREKETİ (İKMH)