Dünden Bugüne TÜRMOB...
Değerli Meslektaşlarım,
Yine bir seçimli Genel Kurul yaklaşırken,
Anılardan bir hatırlatma yapmak istedim.
İdil Acaroğlu - İzmir Delegesi
Sevgili Günlük;
15-16 Ekim 2016 tarihlerinde Türmob 22. Olağan Seçimli Genel Kurul toplantısı yapıldı.
Biliyorsun.
Yine biliyorsun ki; bunca yıldır, adına Çağdaş diyen ama kendinden başka hiç kimseye söz hakkı tanımayan," kabul edenler, etmeyenler" şeklinde Genel Kurul yapan ve delegeleri sadece seçimden seçime hatırlayan Türkiye Çağdaş Demokratlar Platformu isimli Grup, bir başkan adayı sundu. Kendisini kısa özgeçmişi ile Genel Kurulda dinledim. Ancak sonradan, yönetmeliklerimize göre aday olma kriterlerini taşımadığını öğrendim. Kendisini hiç tanımadığım, şahsi olarak da hiçbir husumetim olması ihtimali olmayan Sayın Cemal Yükselen' in seçilme yeterliği şartlarını taşımadığı üzerine dava açtım. Başka delege arkadaşlarımız da açtı. Ama bu cevap şahsım adınadır...
Mahkeme de davamızı onayladı ve Sayın Yükselen' in şartları taşımadığına hükmetti...
Bugün - davayı çok yakından takip ediyor olmalılar ki-Çağdaş Demokratlar Grubu'ndan bir mail aldım.
sayın Delegemiz diye başlayan.....
şöyle diyordu;
"Ne var ki, demokrat olduklarını ifade ederek seçimlere katılan, ancak Genel Kurulun iradesini içine sindiremeyen bir grup tarafından Birliğimiz aleyhine Genel Başkanımız Prof. Dr. Cemal YÜKSELEN’ in seçilme yeterliliğini taşımadığı iddiası ile davalar açılmıştır. Tüm görevi meslek mensuplarının müşterek sorunlarını çözmek olan, bütün emek ve mesaisini de bu amaca özgülemesi gereken Yönetim Kurulunun gündemi, seçilme yeterlilikleri ile ilgili tartışmalara kurban edilmiş, muhalefette kalan bir grup Kurul üyesi, yapıcı bir muhalefet yerine “çalıştırmama” odaklı bir muhalefet anlayışı sergilemişlerdir. Aynı gruba mensup kişilere aynı iddialarla birçok dava açtırılmış; netice olarak Ankara 14. İdare Mahkemesi tarafından Prof. Dr. Cemal YÜKSELEN’ in 5 yıl fiilen Yeminli Mali Müşavirlik yapmadığı gerekçesiyle Genel Başkan seçilmesine ilişkin Yönetim Kurulu kararının yürütmesi durdurulmuştur.
Genel Kurulun iradesini siyasi hesaplarla ortadan kaldırmaya teşebbüs eden bu kişilerin ortaya çıkardığı demokrasi ayıbı tablo hiçbir zaman unutulmayacaktır. Öte yandan, bu şekilde Grubumuzun çalışmalarını aksatabileceklerini düşünenler, en büyük zararı kendilerine vermiş olacaklar ve Genel Kurulun iradesine kastetmenin sonuçlarına katlanacaklardır.
Grubumuzdan aday olup Yönetim Kuruluna giren tüm arkadaşlarımız, Genel Başkanlık yapabilecek niteliktedir." Türkiye Çağdaş Demokratlar Platformu Grubu “
Şimdi bu yazı üzerine bu gruba sormak istediğim birkaç soru var:
1-Siz hem Çağdaş hem Demokrat hem hukuka saygılı olduğu iddiasında bir grup olarak, hangi sebeple, yeterlilik şartlarını taşımayan birini aday gösterdiniz? (nitelikleri ile ilgili bir şey söylemiyorum) Kendi hukukunuza saygınız mı yoktu? Başka hesaplarınız mı vardı?
2-TÜRMOB'u tüm kurumlar nezdinde bu şekilde rencide etmeyi kendinize nasıl bir hak gördünüz?
3-Delegelerin de hukuk, yol yordam bilen meslektaşlarınız olduğunu unuttunuz mu?
Yoksa çantada keklik diye mi düşündünüz?
4-Referandumda, hile hurda ile, hukuksuzluklar ile çıkan sonucu kabullenmeyen, YSK na itirazını yapan biri olarak, Sizin bu hukuktan uzak yaklaşımınıza sessiz mi kalmalıydım?
Halkın iradesi diye bu kandırmacayı yutturmak ile Genel kurulun iradesine kastetmek söyleminiz uyuşmaktadır...mı?
5-Yazınızda geçen "Genel Kurul iradesine kasdetmenin sonuçlarına katlanacaklardır" cümleniz nasıl bir tehdit içermektedir?
Demokrasinin gereğini Grubunuz da, ülkemizde alışıldığı üzere tehditler ile mi yerine getirmektedir?
6-Demokrasi ayıbı Size mi, yoksa yaptığınız hukuksuzluğa itiraz eden bana mı aittir?
Sevgili Günlük,
İşte gerçek demokrasiye inanmayanların, bulundukları makamları, sahip oldukları gücü bırakmamak adına yaşayanların, yazılarından da anlaşılacağı üzere, haktan, hukuktan, eşitlikten yana aslında ne kadar eksik ve güçsüz olduklarının sözüdür bu gönderdikleri yazı...
Ve Türmob biz varsak var...Asıl olan biziz. Güç, biziz. Türmob bir kaç kişinin tekeline bırakılmayacak kadar kıymetli olmalı ki,yarın da var olabilelim...Saygı görelim.
Kendisine saygısını yitirmiş hiç kimseden hiç kimseye fayda gelmez.
Önce kendimize saygı....
Bu yazıya istinaden kaygılarımla....
İdil Acaroğlu
17.10.2016
Bugüne geldiğimizde ne mi değişti...Duygularımı sizinle paylaşayım...
Yine bir TÜRMOB seçimi geldi kapıya dayandı…İktidar olduğundan bu yana ÇAĞDAŞ TÜRMOB, pandemi süreci ile daha da derinleşen uykusundan söz konusu seçim olunca, ışık hızıyla uyanıp hareketlendi…
E mesele büyük….
Meslektaşlar eziyetler altında ezile dursundu…ama seçim….işte o büyük vaatler zamanı….işte o yıllardır nemalandıkları koltukların cilalanma, yenilenme zamanı…
Hükümetin “din elden gidecek” kandırmacası ile Çağdaş! Türmob' un” Türmob' u hükümet kanadı alacak” kandırmacasının ölümüne yarıştığı o büyük yalanlar zinciri…..
Ve arada sıkışıp kalmış meslektaşlarımız, bizler…..
Haydi buyurun sayın delegeler,
Ya silkinip temsil ettiğiniz meslektaşların haklarına sahip çıkın ya da güçten yana olup keyfinize bakın…
Akrep gibisin kardeşim,
korkak bir karanlık içindesin akrep gibi.
Serçe gibisin kardeşim,
serçenin telaşı içindesin.
Midye gibisin kardeşim,
midye gibi kapalı, rahat.
Ve sönmüş bir yanardağ ağzı gibi korkunçsun, kardeşim.
Bir değil,
beş değil,
yüz milyonlarlasın maalesef.
Koyun gibisin kardeşim,
gocuklu celep kaldırınca sopasını
sürüye katıltıverirsin hemen
ve âdeta mağrur, koşarsın salhaneye.
Dünyanın en tuhaf mahlukusun yani,
hani şu derya içre olup
deryayı bilmeyen balıktan da tuhaf.
Ve bu dünyada, bu zulüm
senin sayende.
Ve açsak, yorgunsak, alkan içindeysek eğer
ve hâlâ şarabımızı vermek için üzüm gibi eziliyorsak
kabahat senin,
— demeğe de dilim varmıyor ama —
kabahatin çoğu senin, canım kardeşim!
Nazım Hikmet RAN