Dahilde İşleme İzin Belgesi Kapsamında Kdv’siz Satın Alınan
Hammadde İle Üretilen Ürünlerin İhraç Kayıtlı Satışında Kdv İade Uygulama
Sorunları
Ferhat ÖZDEMİR - S.M.Mali Müşavir
I.Bilindiği üzere; Dahilde İşleme İzin Belgesi Kapsamında (DİİB)* KDV ödenmeden yurtdışından ithal edilen ya da yurtiçinden satın alınan hammaddelerin kullanılarak işlenmesi suretiyle elde edilen ürünlerin satışını ihraç kayıtlı yapmak mümkündür. Yıllardır devam eden uygulama ile bu kapsamda yapılan satışlar nedeniyle üretici firmalar alıcı firmadan KDV tahsil etmemekte ve tahsil etmediği KDV’sini yüklenim tutarını hesaplamadan direkt ilgili vergi dairesinden İade olarak almakta idi.
26.04.2014 tarih, 28983 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan ve 01.05.2014 tarihi itibariyle yürürlüğe giren KDV Uygulama Genel Tebliği ile Maliye İdaresi yine ezber bozan bir açıklama yapmış ve bu açıklama ile DİİB kapsamında satın alınan hammaddelerden üretilen mamullerin ihraç kayıtlı satışındaki KDV iade sisteminde mükellef aleyhine bir değişikliğe gitmiştir.
Bahse konu tebliğin IV-A 1.5 bendinde “DİİB kapsamında KDV ödemeksizin satın aldığı girdileri kullanarak ürettiği malı 3065 sayılı Kanunun (11/1-c) maddesi kapsamında ihraç kayıtlı olarak teslim eden bir mükellefin iade alacağı KDV tutarı, ihraç kayıtlı teslim nedeniyle hesaplayıp tahsil etmediği KDV tutarından, bu ürün için DİİB kapsamında aldığı girdiler nedeniyle ödemediği KDV tutarı düşüldükten sonra kalan tutardan fazla olamaz.” denilmektedir. Peki bu ne anlama gelmektedir.? Bu, ey mükellefim sen artık ihraç kayıtlı satışlarına da yükleme listesi yapacaksın ve DİİB kapsamında aldığın hammaddeye isabet eden KDV tutarını ve hatta yüklendiğin KDV’sini dahi ben sana ödemeyeceğim demektir. Konuyu bir örnekle açıklayalım;
DİİB sahibi ve devreden KDV’si olan plastik pencere profili üreten bir mükellef 9.000,00 TL. KDV ödemeden dahilde işleme izin belgesi kapsamında satın aldığı 50.000,00 TL. tutarındaki plastik hammaddeyi kullanarak plastik pencere profili üretmiştir. Mükellefin ürettiği profil için yüklendiği diğer KDV ise 2.000,00 TL.dır. Ürettiği profili 80.000,00 + 14.400,00 KDV şeklinde ihraç kayıtlı olarak satmıştır.
Eski uygulamaya göre bu mükellef alıcıdan tahsil etmediği 14.400,00 TL KDV’sinin tamamını Vergi dairesinden iade talep edebilmekte idi. Bu şekildeki iadelerde üretilen malın bünyesine giren KDV üzerinde durulmuyordu. Yani ihraç kayıtlı teslimlerde tahsil edilmeyen KDV beyanname üzerinde ayrıca gösteriliyor ve bu tutar yüklenilen KDV tutarı ile ilişkilendirilmeden direkt iade veya tecil terkin ediliyordu. Ancak 01.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren tebliğ ile yukarıda örneği verilen mükellefin iade alacağı tutarı (İhraç Kayıtlı Satış Nedeni ile ihracatçıdan tahsil edilmeyen 14.400,00 TL – 9.000,00 TL.DİİB kapsamında hammadde alımında ödenmeyen KDV = ) 5.400,00 TL. olacaktır. Görüldüğü üzere iade 14.400,00 TL.’dan 5.400,00 TL.ye inmiştir.
Ayrıca bu tebliğin II A. 9.1 bendinden, yukarıdaki hesap şeklinin DİİB sahibi mükelleflerin KDV ödemeden satın aldıkları hammaddeleri kullanarak ürettikleri malların, DİİB sahibi alıcılara KDV Kanunu’nun geçici 17’nci maddesi kapsamında yaptıkları ihraç kayıtlı teslimler açısından da geçerli olduğu belirtilmiştir.
II. KDV UYGULAMA TEBLİĞİNİN DİİB KAPSAMINDA SATIN ALINAN HAMMADDELERDEN ELDE EDİLEN MAMULLERİN İHRAÇ KAYITLI SATIŞI NEDENİYLE KDV İADESİNDE ORTAYA ÇIKARDIĞI SORUNLAR.
a-) Tebliğ hükümlerinin 3065 sayılı KDV kanuna aykırılığı: KDV kanununun 11/1-C maddesi gereğince; ihraç kayıtlı satış yapan mükellefe KDV ödemesi çıkmış ise ödenecek KDV’nin ihraç kayıtlı satış nedeniyle ihracatçıdan tahsil edilmeyen kısmı ihracat gerçekleşene kadar tecil edilir ve ihracat gerçekleştiğinde terkin edilir.
İhraç kayıtlı satış yapan mükellefin devreden KDV’si var ise iade edilecek KDV, ihracatçıdan tahsil edilmeyen KDV tutarıdır ve kanunda yüklenilen KDV’nden hiç bahsedilmemiştir. Oysa ki bu tebliğe göre yapılacak uygulama da ihraç kayıtlı satışa ait tutar beyanname de önce yurtiçi satışlarda, tahsil edilmeyen KDV ise tahsil edilen KDV satırında gösterilip (eski uygulama da bu şekildedir.) bu yol ile devreden KDV azaltılmaktadır. Tebliğ hükmüne göre devreden KDV tahsil edilmeyen KDV kadar azaltıldığı halde iade alınacak KDV, DİİB kapsamında hammadde alımında ödenmeyen KDV kadar azaltılmaktadır. Sonuçta devreden KDV tutarı aşındırılarak DİİB kapsamı alımların KDV’si dolaylı olarak mükellefe ödettirilmektedir. Bu durumda çıkarılan tebliğ Kanuna aykırıdır.
b-) Beyanname ile tebliğ hükümlerinin uyumsuzluğu: Yukarıdaki açıklamalardan anlaşılacağı üzere doğal olarak KDV beyannamesinde bu hesaplamanın yapılacağı yeri aramakta fakat bulamamaktayız. KDV beyannamesi eski hükümlere göre doldurulmak zorundadır. Örnek verecek olur isek; Genel orana tabii ve üretiminde DİİB kapsamında hammadde bulunan bir ürünün 100.000,00 TL.+ KDV ile ihraç kayıtlı satıldığını varsaydığımızda KDV beyannamesinde iade edilecek tecil edilemeyen KDV tutarı olarak 18.000,00 TL.gözükmektedir. Oysa ki tebliğ hükümlerine göre rakam yukarıda anlatıldığı şekilde KDV beyannamesi üzerinde hesaplanamamaktadır. Ancak KDV iade raporlarında YMM’lere bu konuda eksiklik yazısı gönderilmekte ve farkın tenzili istenmektedir.
c-) Düşük KDV oranlı mal satan mükelleflerin İadesi: %1 ve %8 oranına tabi mal üretip ihraç kayıtlı satan mükelleflerde ise bu durumda negatif iade çıkabilmektedir. Yukarıdaki örneği buraya uygulayacak olur isek; KDV devri olan bir mükellefin DİİB kapsamında 9.000,00 TL. KDV ödemeden 50.000,00 TL bedel ile satın aldığı hammaddelerden ayakkabı çanta, terlik gibi ürünler imal etse, imal ettiği bu ürünler için 2.000,00 TL. yüklenmiş olsa ve bu ürünleri 80.000,00 + %8 KDV 6.400,00 TL’sına KDV tahsil etmeden ihraç kayıtlı satsa iade alabileceği KDV (6.400,00 – 9.000,00) = (- 2.600,00 TL) yani negatif iade alacağı doğmakta ve anlaşılacağı üzere yüklendiği 2.000,00 TL.’da mükellef üzerinde kalmaktadır.
d-) Düşülecek miktarı belirleme sorunu: İhraç kayıtlı mal satışı yapan mükelleflerin bazıları ürettikleri malı KDV’li olarak yurtiçinde satmaktadır. Yine bu mükellefler hammadde ve girdilerinin bir kısmını yurtiçinden veya yurtdışından KDV ödeyerek satın almaktadır. Mükellef ihraç kayıtlı sattığı malın ne kadarında veya hangisinde DİİB kapsamında hammadde kullanıldığını sağlıklı olarak nasıl belirleyecektir.?
III. SONUÇ: KDV Uygulama genel tebliğinin bahse konu bölümü incelendiğinde ve bu şekilde uygulamaya devam edildiği sürece İhraç Kayıtlı satış yapan mükellefler mağdur edilecek ve bir nevi DİİB belgeleri ve ihraç kayıtlı satış yapmak anlamını yitirecektir. “KDV Uygulama Genel Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ” taslağında da durumun düzeltilmesine dair kayda değer bir değişiklik olmadığı kanaatindeyiz.