Asgari ücrette beklenti ve kaygı, tansiyonu yükseltecek
14 Kasım 2024 Perşembe
Nazım Anıl - YMM
MEVZUATIN İÇİNDEN

Asgari ücrette beklenti ve kaygı, tansiyonu yükseltecek

Talha APAK

Türkiye’de milyonlarca vatandaşı ilgilen­diren asgari ücretin belirlenmesi, her yıl işçi-işveren ve hükümet tarafında tansiyonu yükseltiyor. Son yılda artan enflasyon ve ağır­laşan ekonomik koşullar nedeniyle beklenti ve kaygı daha da artmış durumda. Dolayısıyla as­gari ücret, artısıyla eksisiyle taraflar için ateş­ten gömlek.

Hükümetlerin sosyal politikası; çalışma hayatında sürdürülebilirliği sağlamak ve yurt­taşlarını yoksulluk ile sefaletten korumak adı­na en önemli araçlardan biri olan asgari ücret uygulamasını doğru bir şekilde uygulamaya koymaktır. Çalışana verilebilecek minimum ücret düzeyi anlamına gelen bu uygulama, sos­yal diyalog mekanizması üzerine oluşturulmuş temsilciler tarafından veya doğrudan yasa ile belirlenen zorunlu bir uygulamadır. Ülkemiz­de yaklaşık yarım asırlık bir tarihsel arka planı olan bu uygulama, sürekli geliştirilmesi ve iyi­leştirilmesi gereken bir süreci beraberinde ge­tirmekte olup, her yıl Aralık ayında çalışan ke­sim, fazla ümitlenmese de heyecanlanır.

İşveren tarafı; Türk ekonomisinin gelece­ğinin parlak olduğunu, bunun için çalıştık­larını, herkesin aynı gemide olduğunu, her kesimin fedakârlık yapması gerektiğini söy­ler. Öte yandan işçi kesimi; istediğini alabil­mek için ücret talebini yüksek tutar. Hükü­met kanadı ise; çalışan kesimin ezdirilmeme­si gerektiğini, bununla birlikte ekonominin makro dengelerinin de göz önünde tutulma­sının önemli olduğunu beyan eder, perde açı­lır ve kurban pazarlığı başlar!

Tespit, ülkeden ülkeye farklılık gösteriyor

Asgari ücret tespit yöntemi, ülkeden ülke­ye değişmektedir. Örneğin ABD’de ve Brezil­ya’da asgari ücret doğrudan hükümet tarafın­dan tespit edilirken; Norveç ve Danimarka gi­bi İskandinav ülkelerinde asgari ücret, toplu sözleşmeler ile belirlenmektedir. Türkiye’de ise Almanya ve Birleşik Krallık’a benzer şe­kilde, hükümet ve sosyal tarafların müzake­releri sonucunda asgari ücret miktarına ka­rar verilmektedir.

Türkiye’de durum

Anayasa’nın 55. maddesinde ücret; eme­ğin karşılığı olarak tanımlanırken devlet, çalı­şanların yapılan işe uygun ve adaletli ücret el­de etmesi konusunda sorumlu tutulmaktadır. Bununla birlikle, ilgili maddede asgari ücrete ilişkin olarak “Asgari ücretin tespitinde çalı­şanların geçim şartları ile ülkenin ekonomik durumu da göz önünde bulundurulur” ifadesi geçmektedir.

Asgari Ücret Yönetmeliği’ne göre asgari üc­ret; “işçilere normal bir çalışına günü karşı­lığı ödenen ve işçinin gıda, konut, giyim, sağ­lık, ulaşım ve kültür gibi zorunlu ihtiyaçları­nı günün fiyatları üzerinden asgari düzeyde karşılamaya yetecek ücreti” olarak tanımlan­maktadır. Tanımdan da anlaşılacağı üzere Türkiye’de asgari ücret, işçi ailelerini hesa­ba katmaksızın yalnızca işçinin ihtiyaçları ve geçimi üzerinden hesaplanmaktadır. Ayrıca yine yönetmeliğe göre Türkiye’de asgari ücret; coğrafi bölge, yaş ve sektör ayrımı olmaksızın ulusal düzeyde tek tip olarak belirlenmektedir.

Bu yıl beklenti ve kaygı bir arada

Günümüzde asgari ücret, ülkelerin ekono­mik politikalarını önemli ölçüde etkilemekte­dir. Bugünlerde gündemde olan 2025 yılı asgari ücreti konusunda beklenti kaygıya dönüşmüş durumda. Bir yandan yüksek enflasyon karşı­sında asgari ücretle çalışan kesimin geçim sı­kıntısı, bir yandan hükümet tarafından uygula­nan ‘Orta Vadeli Plan’ çerçevesinde enflasyon­la mücadelede izlene tasarruf tedbirleri.

Asgari ücretin; yüksek tutulması kısa ve orta dönemde maliyetler üzerinde olumsuz etki meydana getirmekte ve işsizliğe yol açmaktadır. Düşük tutulması ise, toplumsal olarak sosyal ve ekonomik dengeleri bozmakta­dır. Bu nedenle asgari ücretin aşırı yüksek ve­ya düşük belirlenmesi ülkenin sosyal ve ekono­mik dengelerinin bozulmasına yol açmaktadır.

Ayrıca bölgesel asgari ücret sistemine geçil­mesi de ayrı bir beklenti olarak gündemdedir. Dolayısıyla işçi kesimi işverenden, işveren de devletten ‘fedakârlık’ bekler durumdadır. Bi­lindiği gibi devlet, başta vergi gelirleri olmak üzere birçok konuda artışları ‘Yeniden Değer­leme Oranı’na bağlamış durumda. 2025 yılı için açıklanan yeniden değerleme oranı yüzde 43,93 olarak belirlendi.

Bize göre; her yıl asgari ücret, yeniden de­ğerleme oranında artırılacak tartışmalara son verilmeli, beklenti ve kaygılar da ortadan kal­dırılmalıdır. (Dünya)
REKLAM ALANI
7- İstanbul SMMM Odası Sekreteri Halim Bursalı, Açılış Konuşmalarını Yapması İçin Hazine ve Maliye Bakanı Yardımcısı Abdullah Erdem Cantimur'u Kürsüye Davet Etti.
REKLAM ALANI
Temasıyla düzenlenen etkinliğimizde, yolsuzlukla mücadeleye yönelik uzman görüşlerini paylaşmak üzere sizleri Zoom üzerinden gerçekleştireceğimiz bu değerli panele davet ediyoruz.
Video ve Fotoğraf Çekimleriniz İtina ile Yapılır
T.C. Merkez Bankası Döviz Kurları ( 2023- 2023 - 2022- 2020 -2019 -2018 - 2017 - 2016 - 2015 - 2014 ve Diğer Yılları İçerir)
EDM Bilişim ve ASAY Yazılım Sponsorluğunda Düzenlemiş Olduğu Kahvaltılı Etkinliğe Davetlisiniz.