Antalya Mali Müşavirler Odası Yönetim Kurulu Başkanı Sacittin HANCIOĞLU;
Basınımızın Değerli Temsilcileri Merhaba
Öncelikle hepinizi; şahsım ve Tüm Oda Kurullarımız, Komisyonlarımız ve Meslektaşlarımız adına saygı ve Sevgilerimizle selamlıyorum.
Katılımlarınızdan dolayı hepinize çok teşekkür ederiz.
Sayın Basın Mensupları;
Bütün dünya ülkeleri olarak tüm yaşanan sıkıntılara zorluklara rağmen; bir yılı daha geride bıraktığımız yeni yılın bu ilk günlerinde, umutsuzluğa kapılmadan, her şeyin güzel olacağına olan inancımızla; mesleğimizi sürdürecek, yine ekonomimize, çalışma hayatına katkılarımız sürecektir.
Son yıllarda ülkemizi derinden sarsan büyük bir ekonomik krizle karşı karşıyayız. Kriz, her ne kadar sosyal bilimciler tarafından çoğu kez; “birden bire meydana gelen kötüye gidiş”, “büyük sıkıntı” ve “bunalım” gibi kelimelerle eş anlamda kullanılsa da ; önceden bilinmeyen, hesaba alınmayan, ya da öngörülmeyen bazı gelişmelerin, makro düzeyde devleti, firmaları dolayısıyla girişimcileri ciddi olarak etkileyecek sonuçlar ortaya çıkarmasıdır. Devlet, firmalar ve halk açısından bakıldığında krizin, enflasyonun ekonomik bir sorun olduğu hem de büyük bir sorun olduğu görülmektedir.
Biz, ekonomimizin çarklarının durmaması için; 2020 , 2021 yıllarında tüm dünyamıza olduğu gibi ülkemizde de ciddi tahribatı olan ve hala da etkileri devam eden covid 19 pandemisinde çok çalıştık ve hepinizin bildiği gibi tam manası ile elimizi taşın altına sokan bir sektör olmamıza rağmen; içine düştüğümüz sıkıntılardan da, olumsuz anlamda en çok biz etkilendik. Birçok sektöre getirilen teşviklerden biz yararlanamadık. Bu sıkıntılı dönem için bazı sektörlere getirilen KDV indirimleri bizlere tanınmadı. Üstelik te; GV. ve KDV. Kanunundaki çelişkiden kaynaklanan nedenlerden dolayı tahsil edemediğimiz ücretlerin KDV.‘ ni de ödemek durumunda kaldık, kalıyoruz.
3568 sayılı Kanunun 46 ncı maddesi gereğince hazırlanan 2023 yılı Asgari ücret tarifesine uygulanan artışın en azından % 122 oranındaki yeniden değerleme oranınında olacağını beklerken, ne yazık ki % 85 şeklinde bir artış yapılmıştır.
Üst Birliğimiz TÜRMOB’un 06.01.2023 tarih ve 19 nolu kararı ile yeniden değerleme oranının tarifeye yansıtılarak uygulanmasına karar verilmiş olup, enflasyondan kaynaklı kayıpları telafi edecek şekilde tarifedeki ücretlere yeniden değerleme oranı kadar (%122) farkının yansıtılarak uygulanması tavsiye edilmiştir.
Üst Birliğimizin bu tavsiyesine Ülkemizin hemen hemen bütün illerinde olduğu gibi bizde uyup; buna göre hazırladığımız tarife bugünden itibaren Odamızın WEB sayfasında yayınlanacaktır.
Ülkemiz özellikle komşu ülkelerdeki çatışmalar nedeniyle; ciddi oranda dış göç alıyor. Bu, demografik yapıyı etkiliyor. Bilimsel açıklamalara göre: Nüfusumuzun yüzde 25'i yabancılardan oluşuyor. Bu da konuta erişilebilirlik problemini gündeme getiriyor. Konut fiyatlarında çok ciddi artış var. Son 3 yılda 600 bin TL olan bir daire, 5 milyonun üzerine çıktı. Bu durum, emlak fiyatlarını da artırıyor. Aynı şekilde kiralarda da artış oluşuyor, bu ciddi bir problem.
Özellikle öğrenciler, burada yaşayan halk için artık konut erişilemez hale geldi. Bu noktada dışsal ve içsel krizler kentleri farklı etkiliyor. Özellikle Antalya bir taraftan hem çekici oldu hem de burada yaşayanlar için çok ciddi konuta erişim problemini gündeme getirdi.
Dünyada en yüksek enflasyonuna sahip ülkelerden birinin vatandaşları olarak haftalardır gözümüz kulağımız 2023 asgari ücretindeydi. Tabii bu artışı sadece asgari ücretli değil; işveren, firmalar hatta asgari ücretten yüksek kazananlar da merak ediyordu. Ücret net 8500 lira olarak açıklandı. Bu da yaklaşık %55'e yakın bir artışa denk geliyor. Matematikle arası kötü olmayan herkes bilir ki diğer ücretlerin bu kadar artmaması ücretlerin asgari ücrete yakınsaması anlamına geliyor. Bu duruma kamu çalışanları isyan etti ve refah payı talepleri yinelendi. Göç çok fazla. Orta ve aktif yaş grubu elbette burada tutunmaya çalışacak. Kendi bildiği işlerde çalışacak ya da kendi işini yaratıp, yeni sektörlerin oluşmasına da fırsat oluşturabilir.
Ekonomik anlamda Antalya'da bir dönüşüm gündeme gelebilir. Şu anda böyle bir dönüşüme başlanmış durumda. Özellikle yabancıların tercih ettiği Hurma- Sarısu bölgelerine gittiğimizde, birçok küçük firma açıldığını görüyoruz. Yazılım Mühendisliği, Ev tekstil veya estetik gibi konularda farklı imkanları gözlemleyebiliyoruz. Bu kadar çok gelen grup bir sektörde çalışacak ve sektörel dönüşümü de beraberinde getirebilecek. Eğer konuta erişim, yaşanabilirlik ve yaşam kalitesi anlamında yerel halk erişemezse; mevcut genç nüfusumuzu da kaybedebilme riskini barındırır. Burada yaşayanların yaşam kalitesini artırarak, konuta erişilebilirliğini sağlamak diğer sektörleri de etkileyecektir. Aynı zamanda genç nüfusu burada da tutabilecektir ki; biz de gelecekte bu noktada daha sürdürülebilir bir kent olabiliriz. Kendi yerel kültürümüzü ve yerel halkımızı da kaybetmeden farklılıklarımızla büyüyelim.
Ülkemizde bir adaletsiz uygulamanın düzenlenmesi ile ilgili önemli bir yol alındı.
EYT… Emeklilikte Yaşa Takılanlar. Hala yasalaşmadı ama umarım seçimden önce yasalaşır da; adalet kısmen de olsa yerini bulur.
Kısmen dememizin sebebi; erken emekliliğin önünü kesmek amacıyla 1999 yılında yaşadığımız büyük depremden hemen sonra çıkartılan yasa ile emeklilikte GÜN, YIL kriterinden sonra YAŞ şartı da getirilmişti. Her ne kadar ülkemizin genel menfaatine uygun da olsa; bu uygulamanın yürürlüğe girdiği tarihten itibaren ilk defa sigortalı olanları kapsaması kesinlikle doğru ve ADALETLİ olurdu.
Ülkemizde, memurların, işçilerin, emekli, dul ve yetimlerin, çiftçilerin ekonomik durumları; enflasyondaki büyük artışlar nedeniyle her geçen gün kötüye gitmektedir. Seçim ekonomisinin uygulanması alışkanlık haline gelen ülkemizde seçimlerden önce bile sıkıntı içinde olan halkımızın; Seçimlerden sonraki durumlarını öngörmek ne yazık ki bizleri korkutmaktadır.
Bizi dünyanın geleceğinde söz sahibi bir ülke konumuna getirecek planların ve reformların gerekliliği herkesçe bilinmektedir. Bu nedenle her zaman Türkiye için çalışan, siyasi, akademik ve bürokratik tüm kadrolar Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yılına yakışır bir ilerleme kaydedebilmek için büyük vereceklerine inancımız tamdır.
Cumhuriyetimizin üzerine yapılandırıldığı temel felsefenin ışığında, hep daha iyiyi hedefleyen bir tutumla bugüne varmış bulunmaktayız. Bu anlayışı hiç kaybetmeden, Cumhuriyetimizin kurucusu büyük önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün “Yerinde duran, geriye gidiyor demektir. İleri, daima ileri! “ sözünü düstur ederek çalışacak ve daima ileriyi hedefleyerek yolumuza devam edecek; 2023 yılına, Cumhuriyetimizin 100. yılına doğru hızlı ve emin adımlarla ilerleyeceğiz.
Buna bütün kalbimizle inanıyoruz.