Anayasa Mahkemesi TÜRMOB üzerindeki vesayete dur dedi
Anayasa Mahkemesi verdiği kararla, TÜRMOB’un mesleki konularda düzenleme yapma yetkisini Bakanlık onayına bağlayan düzenlemenin Anayasaya aykırı olduğuna hükmetti.
Kanunla kurulmuş özerk bir mesleki kuruluş olan TÜRMOB’un, mesleki konularda düzenleme yapmasının önündeki vesayet engeli Anayasa Mahkemesi kararı ile ortadan kalktı.
TÜRMOB tarafından hazırlanan ve TÜRMOB Genel Kurulu tarafından kabul edilen mesleki düzenlemelere yönelik yönetmelikler, Hazine ve Maliye Bakanlığı uygun görüş vermediği takdirde Resmi Gazete’de yayınlanamadığı için uygulamaya giremiyordu. Anayasa Mahkemesinin 16 Şubat 2023 tarihli kararının 4 Mayıs 2023 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanması ile Hazine ve Maliye Bakanlığının mesleki düzenlemelere ilişkin vesayet yetkisini ortadan kalktı.
TÜRMOB Genel Başkanı Emre Kartaloğlu, konuya ilişkin yaptığı açıklamada; “Kanunla kurulmuş kamu kurumu niteliğinde olan meslek örgütlerinin yaşadığı sorunların başında vesayet gelmektedir. Meslek kuruluşlarının karar ve yönetim organları seçimle göreve gelmektedir. Devletin idari ve mali denetimine tabidir. Kanunla kurulmuş idari özerkliğe sahip meslek kuruluşlarımızın mesleki düzenlemeler yapmasının engellenmesi, Anayasa ile tanınan mesleki özerkliğin vesayet yoluyla ortadan kaldırılması anlamına gelmekteydi. Anayasa Mahkemesi vermiş olduğu bu kararla meslek örgütlerinin Anayasa ile güvence altına alınan özerkliğini onaylamıştır.” dedi.
Anayasa Mahkemesi’nin 2023/32 sayılı kararında;
“Birlik tarafından çıkarılacak yönetmeliklerin Bakanlığın uygun görüş şartına bağlanması kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşunun özerkliğinin sınırlandırılması sonucunu doğurmaktadır.
Bu bakımdan kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının çıkaracağı yönetmeliklerin devletin idari denetim kapsamında kullanacağı idari vesayet yetkisi yoluyla denetlenmesinin Anayasa'nın 135. maddesi gereğince mümkün olduğu belirtilmelidir. Denetimin sağlanacağı vesayet aracının seçimi konusunda da kanun koyucunun belli ölçüde takdir yetkisi bulunmaktadır. Ancak meslek kuruluşlarının yönetmelik çıkarma yetkisinin idari vesayet yoluyla denetlendiği durumlarda uygulanacak vesayet aracının seçiminde Anayasa'nın 124. maddesine dayanan yönetmelik çıkarma yetkisinin de gözetilmesi gerekir. Diğer bir deyişle idari vesayet yetkisinin ne şekilde kullanılacağı kanun koyucu tarafından takdir edilirken seçilecek vesayet yöntemi ile Anayasa'nın 124. maddesi uyarınca meslek kuruluşuna verilen yetki ortadan kaldırılmamalıdır.
İtiraz konusu kurala göre disiplinle ilgili hususlara ilişkin yönetmeliklerin Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girebilmesi için Bakanlığın uygun görüş vermesi gerekmektedir. Bakanlıkça uygun görüş verilmediği sürece bu yönetmeliklerin Resmi Gazete'de yayımlanamayacak, dolayısıyla yürürlüğe giremeyecek olması nedeniyle idareye tanınan uygun görüş bildirme yetkisi niteliği itibarıyla bir onama yetkisidir.
Bu durumda Bakanlık tarafından uygun görüş verilmediği takdirde meslek kuruluşu tarafından yönetmelik çıkarılamayacağı gözetildiğinde kanun koyucu tarafından seçilen vesayet aracının meslek kuruluşunun yönetmelik çıkarma yetkisini ve dolayısıyla özerkliğini anlamsız hale getirdiği anlaşılmaktadır.
1/6/1989 tarihli ve 3568 sayılı Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanunu'nun 50. maddesinin ikinci fıkrasının ikinci cümlesinde yer alan “Maliye Bakanlığının uygun görüşü alındıktan sonra...” ibaresinin Anayasa'ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verildi.”